Google’dan çarpıcı rapor: Yapay zeka sorgularının gerçek bedeli ne?

Bu yıl, ABD’de elektrik kullanımı geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık %4 yükseldi. Bu artış, uzun yıllar neredeyse sabit seyreden tüketimin ardından geldi. Özellikle yapay zeka talebini karşılamak için hızla büyüyen veri merkezleri bu yükselişte büyük rol oynuyor. Ancak talebin bir kısmının kömürden sağlanması (Mayıs itibarıyla kömürün üretimdeki payı geçen yıla kıyasla %20 artış gösterdi) çevresel etkiler konusunda endişeleri artırıyor.

Bir veri merkezinin ne kadar enerji tükettiğini kesin olarak bilmek zor. Donanımın ne sıklıkla kullanıldığı, kaç sorguya hizmet verdiği gibi ayrıntılara erişim olmadan, gerçek dünya senaryolarını doğru şekilde hesaplamak mümkün değil. Akademik araştırmalar, belirli yapay zeka modellerinin enerji ihtiyacını test edebilse de, günlük kullanım örneklerine bunu yansıtmak oldukça karmaşık.

Google’ın ayrıcalıklı konumu

Google, veri merkezlerinde kullanılan enerji, donanım ve soğutma gereksinimlerine doğrudan erişime sahip. Bu nedenle yayımladığı yeni analiz, yapay zekanın çevresel etkisini incelemek için önemli bir kaynak sunuyor. Şirketin verilerine göre, yapay zeka aramalarının enerji tüketimi geçen yıl içinde 33 kat azalmış durumda.

Enerji hesaplamalarında yalnızca işlemcilerin tüketimi değil; bellek, depolama, soğutma, donanım üretimi ve tesis inşasında kullanılan enerji de önem taşıyor. Ayrıca yapay zekaların eğitim süreci de yüksek enerji gerektiriyor. Ancak çoğu analiz, bu verilerin eksikliğinden dolayı birçok unsuru dışarıda bırakıyor. Google ise Kapsam 2 ve Kapsam 3 emisyonlarını da takip edebildiği için daha kapsamlı verilere sahip.

Google’ın izleme yöntemi

Google, CPU’lar, yapay zeka hızlandırıcıları ve bellek tüketimini hem aktif kullanımda hem de boşta kaldıklarında izliyor. Bunun yanında, veri merkezlerinin toplam enerji ve su tüketimini de takip ederek yapay zeka sorgularına ayrılan kısmı hesaplıyor. Şirket ayrıca elektrik üretiminden ve donanım üretiminden kaynaklanan karbon emisyonlarını da değerlendirmeye dahil ediyor.

Üç önemli faktör ise Google’ın mevcut analizine dahil edilmiyor:

  • Talepleri yönlendiren ağ kapasitesinin enerji maliyeti,

  • Kullanıcı cihazlarının tükettiği enerji (örneğin masaüstü PC ile akıllı telefon arasındaki fark),

  • Yapay zekâ modellerinin eğitim sürecinde kullanılan enerji.

Bu unsurlar hesaba katılmadığından, gerçek çevresel etki olduğundan daha düşük görünebilir.

Tipik bir isteğin çevresel etkisi

Google’ın hesaplamalarına göre, ortalama bir Gemini metin isteği:

  • 0,24 watt-saat enerji harcıyor,

  • 0,03 gram karbondioksit eşdeğeri yayıyor,

  • 0,26 mililitre (yaklaşık beş damla) su tüketiyor.

Bu miktar, yaklaşık 9 saniyelik televizyon izlemeye eş değer.

Küçük etki, büyük toplam

Bireysel bir isteğin etkisi oldukça küçük görünse de, milyarlarca sorgunun işlendiği düşünüldüğünde toplam maliyetin önemli bir düzeye ulaşması kaçınılmaz. Yine de veriler, bir yıl öncesine kıyasla yapay zeka kullanımının enerji verimliliğinde büyük bir ilerleme kaydedildiğini ortaya koyuyor.

You May Have Missed